arşiv

yazılar buna göre etiketlendi; ‘evopro’

Son Haberler

Salı, 15 Eyl 2009

Aşağıda yaklaşık 1 ay önce yazıp o zamandan bu yana ekleyecek olduğum yazı var. Yazının ardından o zamandan bu  yana geçen zamanla ilgili güncellemeleri de yaptım.

Son yazımdan bu yana yine yazılacak birkaç konu çıktı, yine ben epeyce üşendim ve yine aşağıya özet geçiyorum.

Selin Almanya’ya geliyor! Uzun ve sıkıntılı bir bekleyiş süreci olumlu sonuç verdi, Selin yüksek lisans kabulünü aldı. Münih’teki Ludwig-Maximilians Üniversitesi’nde “psychology of excellence” bölümünde yüksek lisans yapacak. Artık sıkça görüşeceğimiz kesin.

İki kere Budapeşte’ye gitmek zorunda kaldım. Birinin dönüş yolundayım hatta şu anda. 2008 temmuz sonundan bu yana bir Macaristan şirketi olan evopro’ya bağlı çalıştığım için çeşitli belgeleri çıkartmak üzere Macaristan’a gitmem gerekiyor zaman zaman. Bu evopro’ya bağlı bulunduğum süre içindeki dördüncü Budapeşte seyahatim. İlk seferde gerekli olan bütün belgeleri çıkarmıştık, daha sonrakiler süresi dolan Macaristan oturma iznimin uzatılması nedeniyleydi hep. Normalde yıllık verilen bu izni toplamda iki kere almam yeterli olacaktı. Ancak çeşitli sebeplerden dolayı dördüncü kere oturma izni uzatma için oradaydım dün. Neyse ki ekim ayından itibaren Almanya evosoft çalışanı olacağım için bunun son zorunlu gidişim olacağına inanıyorum. Bir kere de SSK’ya orada çalıştığımı belgeleyebilmek amacıyla gitmeyi planlıyorum. Bu zorunlu geziler bende Budapeşte’ye karşı bir antipati oluşmasına sebep oldu. O yüzden daha da gitmem herhalde :).

Cuma günü Türkiye’ye gidiyorum. Bir hafta tatil yapacağım. Daha sonra eylül ayının tamamında Türkiye’de S7-PCT v2.1 için çalışacağım. Bu da aslında bir nevi zorunluluktan olmuş durumda. Siemens yine ekonomik kriz bahanesiyle taşeron şirketlerine ağustos ayının son haftasından ekim ayının başına kadar ödeme yapmayacağını bildirmiş durumda. evosoft da %98’i Siemens’e ait olsa da bu taşeron şirket grubunda yer alıyor. Daha önce de anlattığım gibi evosoft çalışanları bu süreyi hiç de ücretsiz olmayan “ücretsiz izin” alarak kullanıyorlar. Hatta bu sefer isteyen senelik izinlerini de kullanabildi. Neyse, olan yine evosoft’a bağlı çalışan şirketlere olacaktı. Özellikle benim durumumda şirketler ne yapacaklarını kara kara düşünüyorlardı. Ekim ayına kadar kullanmam gereken bir haftalık izni kullanmam gerektiğini biliyordum. Ancak geriye kalan 4,5 haftalık süre için bir karar verilmemişti. Tahminim bana da “gerçekten” ücretsiz izin verileceği idi. Yine parayı çok umursamayıp uzun bir süre tatil yapmak aklıma gelmedi değil. Ancak bu sürenin tam da Ramazan ayına denk gelmesi, tatil konusunda çok da bir şey yapamayacağımı düşündürdü bana. Tam da bu sırada aklıma önceki projem için çalışmak geldi. Sonuçta v2.0’da benim yaptığım kısım v2.1’de geliştirilmesi gerekenler listesindeydi. Hatta epeyce bir kaynak ayrılmıştı bu konuya. O işi en iyi yapacak olan insan da bendim. O nedenle bu teklifim bütün taraflarda olumlu bulundu. Projede yeterli maddi kaynak da varmış. Sonuçta eylül ayının tamamında evoline’da olacağım. Yapacak bir şey bulup ekonomik krizin beni “teğet geçmesini” sağlayabildim, ama Türkiye’de bulunduğum süreler askerlik ertelemesinde sayılmayacağı için dolaylı olarak Almanya’da daha fazla kalmak durumunda kaldım.

S7-PCT v2.0 çıktı. Buradan ücretsiz indirilebilir durumda. Üşenmezsem bununla ilgili bir yazı daha yazacağım.

Sıra geldi güncelleme kısmına:

Türkiye’de çalışmaya başladım, hatta buradaki günlerimin yarısı bitti bile. Daha önce v2.1 için planlanan özelliklerle uğraşıyorum genelde. Akşamları da Nürnberg’dekinin aksine hareketli geçiyor günler genelde. Epeyce kişinin yüzünü görme fırsatım oldu bu sayede. Bayrama da Nazilli – Denizli – Aydın civarlarındayım, beklerim…

Bilgisayar, Ivır zıvır , , , ,

Tatilin Ardından

Perşembe, 18 Haz 2009

Selamlar,

Aslında 18 Haziran’da yazmış olduğum yazıyı ancak bilgisayara aktarıp temize çekebildiğimden olması gerekenden 12 gün sonra yayınlıyorum…

2 haftalık zorunlu iznim ve ardından gelen zorunlu Macaristan seyahatinden sonra aklımda kalanları yazayım dedim:

Önce zorunlu iznim neden zorunlu oradan başlayayım. Zamanı olmayanlar ya da okumaya üşenenler için özet olarak bu durumu ekonomik krizin yıllık iznimi istemediğim bir zamanda kullanma zorunluluğu şeklinde beni vurduğu olarak açıklayayım. Ayrıntı isteyenler de bundan sonraki dört paragrafı okusunlar.

Aslında her şey Siemens’in otomasyon bölümünün ekonomik krizden önemli ölçüde etkilenmesi ile başlıyor. Alınan önlemlerden birisi de çalışanları ücretsiz izne çıkarmak. İlk aşamada ekim ayına kadar iş gücünün %15 oranında azaltılması planlanmış. Bu %15’in uygulanması da projeden projeye değişiyor. Bazı projeler bu durumdan etkilenmezken bazılarında çalışanlar, ekime kadar her ay kendi belirleyecekleri üç gün işe gelmiyorlar. Bazı projeler de haziran ayının ilk iki haftası tamamen kapandı, çalışanlar on iş günü ücretsiz izne çıkarıldı.

Üstte yazdığım uygulamada devamlı “ücretsiz izin” olarak yazmış olsam da pratikte çalışanlar izinleri karşılığı yine belli bir ücret alıyorlar. Alman hükumeti, kriz yardımı olarak şirketlerin ücretsiz izne çıkardığı çalışanların izin zamanında alacak oldukları maaşların %60 gibi bir kısmını çalışana ödüyor. Sadece şirketin kasasından para çıkmamış oluyor.

Siemens’in birlikte çalıştığı şirketler de bu uygulamadan kademe kademe etkileniyor. Bir Siemens projesi ne şekilde ücretsiz izin uyguluyorsa bu projeye bağlı bulunan evosoft projeleri de o şekilde ücretsiz izin uyguluyor. Çünkü Siemens’ten alınan ödenekleri ücretsiz izin oranında kesintili olarak geliyor artık. Evosoft da zincirin bir alt halkası olan evoline ve evopro’ya da bu kesintileri yansıtıyor. İşte sorun da burada başlıyor: Türkiye ve Macaristan evo grubu şirketleri şu anda bir ücretsiz izin uygulamasına geçmiş değiller. Şirketler arası anlaşmalar gereği benim ve benzer durumdaki birkaç arkadaşın ne olacağı uzun süre belirsizliğini korudu. Özel olarak benim için işler bir kat daha karışıktı. Ben durumu evoline’a aktarıp ne olacağını soruyordum, evoline da aynı soruyu evopro’ya soruyordu. Bir karar alınacağı zaman da süreç tersine işliyordu, bu da her kararın uzun ve daha zor alınmasına neden oluyordu.

Kişisel olarak geçen yaz da proje nedeniyle yaz tatiline çıkamamanın verdiği hevesle bu yaz güzel bir tatil yapmak istiyordum. Ege/Akdeniz kıyılarının gezileceği, dalış da yapabileceğim, Selin’in de içinde olduğu bir tatil hayali kuruyordum. Bu nedenle alelacele bir tatile çıkmaya karşıydım. Hele de haziranın ilk iki haftası bunu yapmayı hiç istemiyordum. İlk hafta İrem son finallerine girecekti, annem de orada olacaktı, ailemi bir arada göremeyecektim. Ayrıca ilk hafta sonu pazar akşamı Selin’in Edirne’de düğüne katılacak olması yapılacak olan bir planı kötü yönde etkiliyordu. Son olarak ben de temmuzda hem İrem’in mezuniyetine, hem de arkadaşlarımın düğününe gelmek istiyor, alacağım tatili bunlarla birleştirme hesapları yapıyordum. Ancak, şirkete bu aralar tatile gitmek istemediğimi söylememe rağmen evopro’dan “izin kullansın” kararı gelmiş. Bunu öğrendiğimde günlerden pazartesiydi, cumartesi günü de İstanbul’daydım. THY’yi de zengin ettiğimi söylememe gerek yok sanırım.

Tatilin çok kısa zaman öncesinden belli olmasının verdiği plansızlık yüzünden ilk hafta neredeyse hiçbir şey yapmadan oturdum İstanbul’da. İrem sınavlarına girdi, ben de annem ve Selin ile boş boş geçirdim vaktimi. İkinci hafta da Kuşadası’nda yazlıktaydık. Denize olan hasretimi birazcık da olsa giderebildim bu sayede.

Tatilden döndüm, eve girmeden telefonum çaldı. Macaristan oturma iznimin uzatılabilmesi için acilen Budapeşte’ye gitmem gerektiğini öğrendim (Halen Macaristan şirketine bağlı bir çalışan olduğum için Macaristan’da geçerli hem oturma hem de çalışma iznimin olması gerekiyor.). Dün gece saat 10’da trene bindim, 08:45’te Budapeşte’deydim. Yaklaşık 3 saat sürdü işim. 2,5 saat sürseydi belki de Nürnberg uçağına yetişebilecektim. Saat 17:50’de kalkacak olan Frankfurt uçağı için de saatlerce beklemem gerekecekti, ayrıca Frankfurt’tan Nürnberg’e gidiş vardı bir de. Frankfurt uçağına binmiş olsam da yaklaşık aynı zamanda Nürnberg’e varacaktım. O yüzden dönüşü trenle yapmaya karar verdim. 13:25’ten beri yoldayım. Bir aksilik olmazsa 21:41’de Nürnberg’de olacağım (Bu yazıyı trende yazdığımı anlamışsınızdır herhalde). Yanıma aldığım kitabı bitirdim, telefonumun da şarjı bitti. Ben de kalem kağıdı aldım elime ve bu yazıyı yazdım. Şimdi 19 saatlik yolculuğuma mı yanayım, yoksa Budapeşte’de aldığım belgenin geçici olduğuna ve yakın bir zamanda benzer bir yolculuğu tekrarlamak zorunda kalacağıma mı, bilmiyorum.

Bu aralar biraz şanssızım galiba…

Ivır zıvır , , , , , , , ,

Güncelleme

Cuma, 31 Eki 2008

Nazar değdi, üç gün arayla gönderdiğim iki yazıdan sonra iki aylık bir ara verdim yazılarıma. Yerseniz, zira ben yemedim, üşengeçlikten oturup da buraya bişeyler yazmaya elim gitmedi bir türlü. Neyse, kısmet bugüneymiş. Buraya yazsam gayet güzel olacak, ama artık maalesef unuttuğum birçok olay oldu bu arada. Yine de aklıma gelenleri yazayım:

devamını oku…

Bilgisayar ,